Anaokulu İngilizce Eğitimi

Anaokulu ingilizce eğitimi, Okul öncesi dönem insan hayatının sihirli zamanı olarak nitelendirilir. Kişi bu dönemde doğal öğrenme yeteneğine sahiptir, merak dürtüsü ve araştırma isteği yüksektir. Yeni bir bilginin kazanımında yetişkinlere göre çok daha avantajlıdır ve bu avantaj yabancı dil öğreniminde önemlidir. Yapılan araştırmalar okul öncesi dönemde verilen bilginin daha kalıcı olduğunu ortaya koymaktadır.
Okul öncesi yaş grubunda ebeveynlerin sıralı öğrenme (önce anadil sonra ikinci dil) kaygısına gerek yoktur. Uzmanlara göre, okul öncesi yaş grubu bilinguallik (çift dillilik) hatta aynı anda 3-5 dil edinimi çok hızlıdır ve kolaydır. Aynı anda hem İngilizce ve Türkçeyi kavrayabilirler hem de bilişsel, zihinsel kavrama yeteneklerini artırabilirler.
Krashen, çocuk beyninin dil gelişiminin 2 yaşında başladığını ergenlik dönemine kadar sürdüğünü açıklar. Bu dönemde yabancı dil öğrenmeye başladığında ana dili gibi rahatlıkla öğrenebilir.

Anaokulu İngilizce Eğitimi Bilişsel Gelişime Katkı Sağlar
Anadil edinimi kazanmaya başlayan çocuk bu dönemi geçirmeden yabancı dil eğitimi almaya başladığında eğitim hayatı sürecinde akranlarına göre daha başarılı olur. Erken çocukluk döneminde kazanılan yabancı dile yatkınlık aynı zamanda çocuğun bilişsel gelişimine katkı sağlar. Dilbilimciler tarafından okul öncesinde İngilizce eğitimi alan çocuğun problem çözme yetisinin çok daha güçlü olduğu düşünülmektedir. Küçük yaşta İngilizce eğitimi çocukların zekâ gelişimini destekler ve ana dilini de anlama kabiliyetini arttırır. Yabancı dil eğitimine erken yaşta başlanması öğrenmeyi kolay hale getirir, çocuk kendi dili ve kültürü dışında da dil ve kültürlerin olduğunu öğrenir.
Dil öğrenmeye ne kadar erken başlanırsa, o kadar kolay ve etkili oluyor. Nöroplastisite, yani beynin çevresel değişikliklerden etkilenmeye ve uyum sağlamaya açıklığı, esnekliği, çocuklarda çok yüksektir. Öğrenmeye yeterince erken başlayan çocuklar yabancı dili neredeyse anadil rahatlığıyla, doğru aksanla konuşabiliyor. Yetişkinlik çağına geldiklerindeyse dile eforsuzca hâkim oluyorlar.
Yabancı dil öğrenmenin okuma yazma becerileri bakımından da avantajları var. Çift dilli çocuklar, okula tek dil bilerek başlayan akranlarına göre daha hızlı ve daha etkili okuma becerileri ediniyorlar. Başka bir dil öğrenirken gramer kuralları ve kelime anlamları hakkında kafa yormak, bilinçdışı süreçlerle öğrenilen anadil üzerine bilinçli şekilde düşünmeye alan açıyor.
Dil öğrenirken beynin problem çözme, eleştirel yaklaşım, soyut düşünme, hafıza, odaklanma becerileri aktif olarak çalışır
Yabancı dil öğrenmek çocukları öğrenme süreci, yaratıcılık ve zihnin esnekliği bakımından tek dilli akranlarına göre avantajlı konuma getirir.